Lojistiğin Yeni Çağı ve Uberizasyon

Lojistiğin Yeni Çağı ve Uberizasyon

Bir Teknoloji Fenomeni Olarak Uber

ABD’de 2010 yılında hayata geçen, 6 yılda dünyada 81 ülkeye yayılmayı başararak, 563 şehirde faaliyet göstermeye başlayan global özel taksi uygulaması UBER, sadece 70 milyar USD’a ulaşan değeri ile değil, bugünlerde hayatımıza getirdiği yepyeni bir kavram olan “Uberleşme” ile de dikkatleri çekiyor.

“Dünyanın her yerinde size özel taksi, istediğin yer ve zamanda konforlu ve güvenli yolculuk…” paradigmalarıyla yola çıkan Uber hızla hayatımızın bir parçası oldu. Sosyo-ekonomik gündemimize konum tabanlı ve gerçek zamanlı müşteri deneyimi ile girdi. Dünya bu tecrübeyi o kadar çok sevdi ki artık tüm sektörlerden “uberleşme” örnekleri çıkmaya başladı.

Dünya Hızla Uberleşiyor

Bildiğimiz anlamda e-ticaretteki “pazaryeri” kavramına; “gerçek zamanlı, konum tabanlı, beklentilere uygun eşleştirme” kavramlarını gömen Uber, yarattığı bu katma değerli hizmet ile alışık olduğumuz ticaret yönetiminin temellerini de kökten değiştirmeye başladı.

Uberleşme; E-ticaretten trafik yönetimine, sağlıktan konaklamaya, özel dersten evde bakım hizmetlerine, tamir hizmetlerinden tadilat ihtiyaçlarına, alışverişten haberleşmeye, kargo gönderme ve almadan tedarik zinciri yönetimine, kişiye özel gezi-tur organizasyonlardan daha aklınıza bile gelemeyecek yüzlerce alanı kapsayarak hayatımızın içine giriyor.

Uberleşme ile birlikte hizmet-ürün talep edenler, hizmet ve ürünleri sağlayanlarla gerçek zamanlı ve konum tabanlı olarak, akıllı telefonlarla desteklenen dijital buluşma platformlarında bir araya geliyorlar, aralarındaki ticareti güvenle yapıyorlar, müşteri deneyimlerini birbirleriyle paylaşıyorlar.

Uberleşme, ticaretin her alanına güven, hız ve çeviklik kazandırıyor. Taraflar arasındaki alışverişin küresel standartlarla yapılmasına olanak veriyor. Uberleşme ile birlikte evrensellik ve global standartlar devreye giriyor. Dünyanın herhangi bir yerinde havaalanından taksi ihtiyacınız olduğunda, en güvenli ve garantili yol “UBER ÇAĞIRMAK” oluyor.

Bugün hayatımızın her alanına giren akıllı telefonlarımız, Uberleşme ile sürüşü ve fiyatlamayı denetleyebileceğimiz, ödemeleri yapabileceğimiz, yolda ilerlerken güzergahı izleyebileceğimiz, bilmediğimiz bir yerde ilk defa yol alırken doğru yere doğru rotada gittiğimizden emin olabileceğimiz, sürücüye olumlu-olumsuz referans verebileceğimiz üst düzey bir müşteri deneyimine dönüşüyor.

Dünyadan Uberleşme Örnekleri

Taksi taşımacılığında, GetTaxi, MyTaxi, Hailo gibi global aktörler yüzlerce şehirde operatörlük yapmaya başladılar ve değerleri milyar dolarları geçti. Yine konaklama sektöründe “evini paylaş” sloganı ile hızlı büyüyen Airbnb, devrim yaratırcasına 5 yılda 30 milyar USD’lık değeri aştı. Airbnb bugün binlerce oteli işleten, on binlerce insan çalıştıran dünyanın en büyük hotel zincirlerinden bile daha değerli konuma geldi.

Yine dünyada ebay’ın karşısında Uberleşme know how’ı ile rakip olarak çıkan ve 40’ı aşkın ülkede 240 milyon kullanıcısı ile akıllı telefonlardan pratik olarak ikinci el ürün satılmasına aracılık yapan Letgo, Naspers Limited’ten geçtiğimiz aylarda aldığı 100 milyon USD’lık yatırım ile değerini 13.2 milyar USD’ın üzerine çıkardı.

Uberleşme Lojistik Sektörüne de Sıçradı

20 trilyon USD’lık dünya ticaret hacminin 1/3’ü lojistik ve tedarik zinciri yönetimi süreçlerine gidiyor. Uberleşmeninlojistik alanında büyümesiyle, ekonomik etkinin çok daha büyük olması muhtemeldir. Bilindiği gibi dünya kargo devi UPS, ABD’de 1.8 milyar dolarlık yatırımla Coyote’yi satın aldı. Unilever ile taşımacılık yönetiminde anlaşan Convoy, önde gelen bir fonla milyar USD’lık bir pazarlık içinde. Maersk, DHL gibi global lojistik devleri arka arkaya uberleşmekonusunda yatırım kararları açıklıyorlar. Birkaç ay önce Uber’in kendisi lojistik alanına girme kararı aldığını açıkladı. Fakat en çarpıcı çıkış e-ticaret devi Amazon’dan geldi ve geçen hafta lojistik teknolojileri alanına yatırım yapacağını ve önemli bir aktör olabilmek için satın almalara gidebileceğini deklare etti. Rekabet oldukça kızışacak gibi duruyor çünkü yıllık yaklaşık 8 trilyon USD’lık bir hacmi olan lojistik pazar büyük bir ilgi çekiyor.

Bu alanda faaliyet gösteren, yer aldığı pazarı ve dinamiklerini iyi çözen ve çözümler üreten startuplardan yüksek hacme ulaşan bazılarının 3-5 yıl içinde 100 milyar Dolarlık değerlere ulaşması bizleri şaşırtmayacak gibi görünüyor.

Bu gelişmenin yılda 7.8 trilyon USD’ın döndüğü dünya lojistik pazarına da dokunması artık kaçınılmazdı. ABD’den Coyote, Convoy, Cargomatic gibi öncülerin çıktığı pazarda, aldıkları on milyonlarca dolar yatırımlarla Brezilya’dan CargoX, Avustralya’dan Truckiez ve yeni aldığı yatırımla değeri 1 milyar USD’ı geçen Çin’den Truck Alliance(Huochebang) dikkat çekiyor.

Günde 30 bin taşımaya aracılık yaparak bu lojistiğin geleceğinin öncüsü konumundaki platform olan Coyote, geçtiğimiz yıl ağustos ayında dünya kargo devi UPS tarafından 1.8 milyar USD’a satın alınmıştı. Coyote’nin mevcut değeri 2.5 milyar USD’ın üzerine çıkmış durumda.

Yine bir ilke imza atan Convoy, dünyanın en büyük üreticilerinden Unilever’in Kuzey ve Güney Amerika’daki günlük binlerce kamyonluk lojistik trafiğinin yönetimini üstlendi.

Türkiye’de de hızla pazara giren ve ardı ardına önemli gruplarla anlaşmaya başlayan Lojistik Startup’ı TIRPORT, Dünyanın en büyük deniz taşımacılık şirketi olan Maersk’ün tedarik zinciri şirketi DAMCO’nun Türkiye’de yürüttüğü yıllık 50 bin adedin üzerindeki konteyner trafiği işinin yönetimini üstlendi.

TIRPORT günde 900 bin kamyonun yük aldığı pazarda %1 Pazar payına ulaştığında günde 9.000 yüklemeye aracılık ediyor olacak. TIRPORT’un hedefi 2018 sonunda %1 Pazar payına ulaşmak.

Kaynak: Accenture-Insights