Son Kilometre Lojistiğinde (Last Mile Logistics) Karşılaşılan Zorluklar ve Teknolojik Taşımacılık Çözümleri

Son Kilometre Lojistiğinde (Last Mile Logistics) Karşılaşılan Zorluklar ve Teknolojik Taşımacılık Çözümleri

Günümüzde tüketiciler, tüm alışveriş ihtiyaçları için e-ticarete yönelirken, teslimatların hızlı bir şekilde gerçekleştiriliyor olması artık ekstra memnuniyet sağlayan bir özellik olarak görülmüyor. Yapılan her internet alışverişinden beklenilen, artık teslimatın çok kısa bir zaman içerisinde gerçekleştirilebiliyor olması. Bu yüzden, lojistik firmaları ve perakende ortakları için Amazon Prime’ın artan gücünün önüne geçmelerini sağlayacak hamleler gerçekleştirmek bir öncelik haline geldi.

Sonuç olarak, işletmeler bir taraftan maaliyetleri azaltmak için çalışırken bir taraftan da parsel hacmini artırmak, teslimatları hızlandırmak ve müşterileri memnun etmek için yeni teknolojiler ve deneysel tedarik zinciri modelleri geliştirmek için yarışmaya başladı. Son Kilometre (Last Mile) Lojistiği ise tüm bunların yanında gerçekleşen en büyük masraf ve zorlukların başında geliyor.

Son Kilometre (Last Mile) Lojistiği nedir?

Bir ürünün depo rafından müşteri kapısına kadar olan yolculuğunda, teslimatın “Son Kilometresi” ve sürecin son adımıdır. Bu aşamada paket sonunda alıcı kapısına varmış olur. Müşteri memnuniyeti için bir anahtar olmanın yanı sıra, Son Kilometre Lojistiği nakliye sürecinin hem en pahalı hem de zaman alıcı parçasıdır.

Son Kilometre problemi nedir?

İnternet üzerinden bir paketin taşınma sürecini takip ettiyseniz ve sonsuza kadar sürecekmiş gibi hissettiren “dağıtıma çıkarıldı” aşamasında olduğunu gördüyseniz son kilometre taşımacılığının verimsizliğini tecrübe etmişsiniz demektir. Bunun nedeni, sevkiyatın son ayağının tipik olarak küçük damlalar şeklinde birden çok durak içermesidir.

Kırsal alanlarda, belirli bir güzergâh üzerine dağılan, birbirinden birkaç kilometre uzakta ve her birinde bir ya da iki paketin bırakıldığı teslimat noktaları bulunur. Şehirlerde ise tablo daha iyi değil; teslimat noktaları çok sık şekilde dağılmış durumda ve gerçekleşen her teslimat öncesi trafik gecikmelere neden oluyor.

Son kilometre sorununun maliyetleri ve verimsizlikleri, ABD perakende satışlarında e-ticaretin giderek yaygınlaşması sonucu daha belirgin hale geldi. Bu durum, teslimatlarda her gün gecikme yaşanmasına ve artan müşteri beklentilerinin karşılanamamasına neden oluyor. Bu sırada müşteriler teslimatların sadece hızlı olmasını değil ücretsiz de gerçekleştirilmesini bekliyor.

Son Kilometre Lojistiğinin maliyeti nedir?

Son Kilometre Lojistiği, toplam nakliye maliyetinin %53’üne karşılık gelmektedir. Ayrıca, “ücretsiz gönderim” ‘in giderek yaygınlaşmasıyla birlikte müşteriler, teslimat ücretini ödeme konusunda daha isteksiz duruma geldiler. Bu durumda müşteriler perakendecileri ve lojistik ortaklarını bu maliyeti karşılamaya zorluyorlar. Bu nedenle, yeni teknolojilerin uygulanması ve süreç iyileştirmelerinin desteklenmesi son kilometre lojistiği için büyük önem arz ediyor.

Son Kilometre Lojistiğini geliştirmek için teknoloji çözümleri

Gig ekonomisinin yaygınlaşması ile birlikte pek çok tüketici Uber, Airbnb ve Postmates gibi dijital platformlar aracılığıyla yerel hizmetlerden yararlanma konsepti hakkında bilgi sahibi hale geldi. Konum Tabanlı Kitle Kaynak Kullanımı (Crowdsourcing), mobil uygulamalar kullanan tüketicilerin; kısa yolculuklarını planlamasına, konaklanacak yer için rezervasyon yapmasına, ofise kahve sipariş etmesine, bir televizyonun kurulumunu yapmak için bir kişiyle anlaşmasına, özel bir kişi için çiçek sipariş etmesine ve hatta sipariş teslimatının zamanını evden çıkmadan önceki bir vakite planlamasına imkân tanıyor.

Kitle kaynak modeli bir süredir taşımacılık, konaklama ve gıda dağıtımında kullanılıyor ve giderek yaygınlaşıyor. Perakendeciler de müşteri deneyimini geliştirmek ve Son Kilometre Lojistiği maliyetlerini azaltmak için bu modeli yakından takip ediyor.

Kitle kaynak teknolojisi ile perakendeciler, lojistik ortakları ve tüketiciler, teslimatlar için kendi imkanlarını kullanan yerel, profesyonel olmayan kuryeler aracılığıyla doğrudan bağlantı kurabilir. Bu sayede şirketler, siparişleri müşterilere daha hızlı şekilde ulaştırabilir. Müşteriler de istedikleri zaman ve istedikleri yerde ürünlerini teslim alabilirler. İsteğe bağlı ve planlanabilen teslimatlar yapabilme özgürlüğü, müşterilerin ikinci ve hatta üçüncü ziyaretlere gerek kalmadan, evlerinde bulunduğu saatlerde ürünlerini teslim alabilmesine imkan tanıyor.

Sektörler arasında devam eden entegrasyon ve otomasyon çalışmalarının artmasıyla birlikte robotlar, drone’lar ve sürücüsüz araçlar tarafından gerçekleştirilen teslimatlar yakın zamanda hayatımızın bir parçası olabilir.

Kaynak: BusinessInsider